25 Nisan 2014 Cuma

BELGESEL İZLİYORUZ


Daha önce televizyonla ilgili bir şey yazmamıştım sanırım, o  zaman bu yazı ona gelsin. Ege'ye 2 yaşına kadar televizyon izlettirmedim tabii ara ara çok şiddetli ağlamalarda bir iki kez Pepee izlemiştir ama gerçekten çok sınırlı sayıda. 2 yaşından sonra Pedagogumuz artık 1-1,5 saat arası televizyon seyretmenin zarar değil yararı olacağını söylemesiyle başladık açılışa. Önceden az da olsa aşina olduğu Pepee'yle başladık. Ben Pepee'yi pek sevmiyorum ama Ege'nin seçimine de saygı gösteriyorum, önemli olan onun beğenmesi ara ara yanlış dil kullanımları da olsa izlemesinde bir sakınca yok diye düşünüyorum. Sonra Canım Kardeşim'i izliyoruz. Sosyal aile ilişkilerini çok güzel anlatan bir çizgi film. Bu konuda genelde Callio'yu önerirler fakat ben verilen mesajlar açısından paralel giden hatta daha eğlenceli olduğunu düşündüğüm için Canım Kardeşim'i izlettiriyorum, zaten Ege pek Callio'yu sevemedi. Tabii bugünkü konumuz bu değil. Ara ara 10 dakikalık belgeseller de izliyoruz, her gün değil tabii sıkılsın da istemiyorum. Çocuğa televizyon denilen aletin nasıl yararlı kullanılacağını öğretmek gerçekten zor:)) Bu belgesellerimiz genelde Discovery channel ve ya Animal Planet kanalarında oluyor. Mesela bu izlediğimiz yavru bir gergedanın hayatını anlatıyordu:
Evcil yetişmiş ve sonra doğal ortamına bırakılan gergedan beni çok etkiledi, Ege de gergedanı çok sevdi.
Gergedanı fotoğraflayamadım, Ege'ye birtakım açıklamalar yapmam gerektiği için fotoğraf işini kısa tuttum, zaten hareket halindeki bir şeyi çekmek de benim gibi bir amatör için zor, şu aralar belgesel maceramız güzel gidiyor. Ege için de bir değişiklik oluyor, tavsiye edilir.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder