27 Aralık 2015 Pazar

PALYAÇO PRENS OYUNU

Önceki yazılarımda Ege'nin tiyatro aşkından bahsetmiştim sanırım, her hafta tiyatroya gidiyoruz tabii. Özel tiyatro il başladığımız yolculuğumuz şehir tiyatrolarıyla devam ediyor, bu şehir tiyatrolarındaki 4. oyunumuz. Adı; Palyaço Prens. Bir cadının kötü dileğinden ötürü yüzüne bakan herkesin katılarak güldüğü zavallı bir prensi anlatıyor oyun ve aynı kaderi paylaşan yüzü gülmeyen mutsuz prensesle kesişiyor yolları, oyunumuz böyle başlıyor. 
Kostümler güzel, bazı sahneleri çok beğendim, özellikle prens ve prensesin beşikteki bebek halleri çok iyi kurgulanmış. Mutsuz Prensesi Ayşecan Tatari oynuyor, Çocuklar Duymasın  dizisinin küçük Duygu'su. Oyunculuğunu başarılı buldum. Müzikler oyuna çok iyi yedirilmiş, yalnız çocuklar oyuna nadir dahil edildi, ama oyun içinde ilgi çekici öğeler fazlacaydı, sanırım bundan ötürü, pek de üzerinden durulacak bir konu değil. 

Genel olarak oyun güzeldi, eğlenceliydi, Ege çok keyif aldı ve oyunu soluksuz izledi. Çok iyi bir tiyatro izleyicisi, gurur duymamak elde değil. Ben de iyi sayılan bir tiyatro izleyicisiyim, her ay eşimle düzenli oyunlara gitmeye çalışırız, gideceğimiz oyunları titizlikle seçeriz, salonda oyun başlamadan önce tüm kurallara harfiyen uyarız bunda garip bir şey yok, yetişkiniz sonuçta, ama 4 yaşımdaki oğlumdan bunları görmek açıkçası beni çok mutlu ediyor, sanata, sanatçıya değer veren bir neslin büyümesini izlemek keyifli gerçekten. Bu arada 2 yaşında başladık tiyatroya, 2 yaşına basar basmaz götürün tiyatroya, izlemez,durmaz diye dert etmeyin, sadece evde televizyon az izletin, o zaman nasıl tiyatro izliyor, nasıl konsantresi iyi hale geliyor görün. Ege'nin iyi bir izleyici olmasını buna bağlıyorum, az tv çok tiyatro olsun sloganımız. Çocuk oyunları mantar gibi çoğalsın, yaşasın tiyatro,yaşasın sanata değer veren güzel nesil, iyi dileklerimle



15 Aralık 2015 Salı

ÇİFTLİK DUYUSALI 2


Montessori aktarma çalışmalarını fazla mı yaptık nedir, artık kendisi istiyor fasülye, pirinç, nohutu. Duyusal oyunları da çok seviyor. "Anneee, yeşil mercimeği tepsiye koy araballalımı sürcemr içinde." diyor adam yahu. Bu çiftlik duyusalını gördüğünde ne kadar sevinmişti anlatamam. Tepsinin içindeki irmik, kullanma tarihi geçmişti atmak istemedim. Birkaç oyuncak serpiştirdim ve olmayanları da oyun hamurundan kendim yaptım.
Baya uzun oynadı, artık o kadar uzmanlaştı ki, örtü sermeye bile gerek kalmıyor, ama yine de önlem almalı değil mi? Sırada kar ve yılbaşı temalı bir duyusal havuz çalışmam olacak kısmetse bakalım, iyi haftalar.

13 Aralık 2015 Pazar

HARİKALAR MUTFAĞI

3 hafta önce gitmiştik, Harikalar Mutfağı'na Üsküdar Müsahipzade Sahnesi'nde izledik, müzikler tam kıvamında sıkmayan bir oyundu. 7+ oyun yazıyor ama, Ege çok keyif aldı, şehir tiyatrolarındaki tüm çocuk oyunları eğlenceli bana kalırsa ortalama 3-4 yaşındaki çocuklar sıkılmadan izleyebiliyorlar. Konuya gelirsek rekabet ve kıskançlığın kişiyi hiçbir zaman ileriye götüremeyeceği çok güzel bir dille anlatılmış. Biri işini çok severek yapan Gümüş Kepçe'nin sahibi, öteki de yüzü hiç gülmeyen işini iyi yapamayan Kırık Çatal'ın sahibi iki aşçıyı konu ediyor. Bir de oyunun iki kahramanı Yorgun pençe ve Kazma Diş var. 
Sahne dekopru ve kostümler konuya uygun ve güzel.
Tavsiye edilir, iyi dileklerimle...


10 Aralık 2015 Perşembe

AHMET TELLİ ÇOCUK VE HALK KÜTÜPHANESİ

Evimize o kadar yakın ki Ataşehir Belediyesi'nin yeni faaliyete geçirdiği kütüphane, hatta açılışına katılıp Ahmet Telli'den şiir dinletisine bile nail olmuştum. Kütüphaneleri çok severim, özellikle çocuk kütüphanelerine hayranım. Belediye Başkanımızı bu şahane hizmetlerinden ötürü kutluyorum hem anne hem de öğretmen olarak. Yakın olur da biz hiç gitmez miyiz, hemen gidip ikimize de üyelik açtırdım. İşte Balkabağı kurulmuş sandalyede kitapların keyfini çıkarıyor. En fazla iki kitap ödünç alabiliyoruz süresi de iki hafta. Ege 6 kitap ödünç aldı ve sayısız kez okuttu. Çok da güzel kitaplar var, hepsini tek tek incelemeye başladım, güzel olanlardan güzel postlar hazırlama niyetindeyim.
Sanırım kütüphaneye giden en küçük çocuk olduğundan olacak, etrafımızı bir çocuk kümesi sarıyor "Alın şu kitap da güzel, bak bu da çok eğlenceli" gibi cümlelerle yanımıza yaklaşıyor çocuklar. Ege ilgiden memnun tabii. Tavsiyem kütüphaneleri sık ziyeret edin, evet mutluluk alınmaz ama kitaplar alınır ve bu hemen hemen aynı şeydir. Herkese keyifli günler.

8 Aralık 2015 Salı

KARTONDAN MUTFAK YAPIMI

Bu Ege'ye yaptığım ikinci mutfak, aslında çok önceden yapmıştım ama postunu yazmak şimdiye kısmetmiş.Bu mutfak için 3 adet koli karton kullandım, o yüzden yapımı çok kolay oldu. Siyah ve kırmızı yapışkanlı folyoyu da zemin için kullandım. Siyah yapışkanlı evayla ocakları yaptım, askılıklar gerçek.
Evdeki küçük mutfak eşyalarıyla da tamamladım ve bir koliyi de buzdolabı yapımında kullandım, dolabın kapı kolu için poşet mandalını silikonla sabitledim ve Arçelik logosunu çizerek tamamladım:)) Aylarca oynadığı çok güzel bir oyuncaktı kendisi. Eğer uygun karton bulursanız kız erkek demeden yapmanızı öneririm, eğlenceli aktivitelere sahne oluyor, iyi eğlenceler herkese.


7 Aralık 2015 Pazartesi

BİSKÜVİ ADAM

Bisküvi Adam 2 hafta önce yine Haldun  Taner'de izlediğimiz bir oyundu. Sahne   dekorları çok şıktı, müzikler çocukların yaşına uygundu ve bolca  kullanılmıştı. Konusuna gelince; mutfaktaki guguklu saatin sesi kısılır, evin sahipleri tarafından atılmak istenir, biber, tuz ve bisküvi adam da bayan poşet çaya ait olan baldan yedirerek sesinin eski haline gelmesine yardımcı olmak için harekete geçerler.
Birkaç kez "defol" kelimesi kullanımı beni şaşırtsa da oyundan genel olarak keyif aldık denilebilir.
Yine de sahnesi ve müzikleriyle tavsiye ettiğim bir oyun.



6 Aralık 2015 Pazar

HALDUN TANER SAHNESİ ÜZGÜN AĞAÇLAR ÜLKESİ


           Yayına ara verdiğimiz sıralarda o kadar çok gittik ki tiyatroya, tabii yazamadım hiçbirinin postunu. Hep özel tiyatro tercih etmiştik bu zamana kadar, Şehir Tiyatrolarına bilet bulmak zor düşüncesiyle. Yeni sezondan itibaren bu şehir tiyatrolarında gittiğimiz 3. oyun, tabii inanılmaz bir pişmanlık var bende ,bu zamana kadar neden Şehir Tiyatrolarına gitme fırsatı bulamadık diye. Gelelim oyuna; 5 yaş üzeri, 1 saat süren tek perde bir oyun. Kostümler şahane, tam bir renk cümbüşü turuncu, pembe ,mor saçlardan,kıyafetlerden insan gözünü alamıyor. İzleyiciler o kadar güzel dahil edildi ki oyuna Ege bir yana ben bile son derece keyif alarak izledim, hatta çok güldüm.
           Oyunda; ülkesindeki ağaçların kocaman meyveler vermesi için doğanın dengesini bozulmasına ve ağaçların zarar görmesine aldırmayan, büyücüye ağaçlar için iksir hazırlatmasını emreden bir kral, onun obur eşi, doğaya hayran kızı ve ölmek istemeyen küçük bir fidan, kuru bir ağaç ve yaşlı bir kütük var. Olaylar bunun üzerine gelişiyor.
Oyunculuk ise tam bir şölen havasındaydı, özellikle kral rolündeki Can Alibeyoğlu'nun oyunculuğu gerçekten alkışlanacak türdendi. Sadece çocuklara değil, yetişkinlere de çok güzel mesajlar içeren bu güzel oyunu gidin izleyin derim.
İyi haftalar diliyorum.